03-04-2019, 09:41 PM
Yaz aylarında artan sıcaklık sebebiyle serinlemek isteyen kişiler kendilerini denizin ya da havuzun serin sularına bırakmak istiyor, ancak kurdeşen hastalarının bu tür istekleri uzmanlar tarafından kabul görmüyor. Çünkü kurdeşen hastalarının su ile teması bir takım rahatsızlıkların husule gelme riskini arttırıyor. Bu sebeple kurdeşen hastaları önce tedavi olmalı daha sonra su ile temasta bulunmalıdır. Peki uzmanlar kurdeşen tedavisi hakkında neler öneriyor?
Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, sağlık açısından vazgeçilmez bir kaynak olan su ve suya alerjisi olanlarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bunaltıcı sıcaklıkların giderek arttığı ve ferahlamaya fazlasıyla ihtiyaç duyulan şu günlerde, serinlemek için suyun keyfini daha çok çıkartmak isterken ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Günlük hayatta adı fazla duyulmayan Su alerjisi; kişinin su ile teması sonrasında adına kurdeşen (ürtiker) denilen, ciltte meydana gelen yanma, kaşıntı, kızarıklık, şişkinlik ve döküntü şeklinde ortaya çıkıyor.
Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, “Deniz ve çeşme suyu dışında, kişinin teri ve hatta gözyaşı bile ciltte kurdeşene (ürtikere) benzeyen döküntüler oluşturabiliyor. Hastanın su ile teması sonrasında canını yakacak boyutlarda yanma ve kaşıntı söz konusudur. Bu sıkıntılı durum kişinin alerjiye olan duyarlılığına bağlı olarak 10 dakika ile 2 saat arasında sürebilmektedir.” dedi.
Kurdeşen Nasıl Önlenir?
EN ÇOK KADINLAR ETKİLENİYOR
Tabak, suyun sıcaklığının ya da soğukluğunun su alerjisinin vücuda etki derecesinde fark yapmadığını, su alerjisinin yanma ve kaşıntı gibi durumlarla birlikte genellikle göğüs ve bacakların üst kısmında 2-3 mm çapında kabarmaların meydana geldiğini ifade ederek, su alerjisinden en çok kadınların etkilendiğini ifade etti. Prof. Yonca Tabak, su alerjisi olan çok ağır hastalarda su içmeyle bile boğazda şişme gözlenebildiğine de vurgu yaparak, söz konusu vakalarda temizlik amaçlı duş almanın, banyo yapmanın veya denize girmenin imkansız hale geldiğini söyledi.
SU TESTİ YAPTIRMAK ŞART
Prof. Dr. Yonca Tabak, halk arasında adı pek duyulmamış su alerjisinin gerekli önlemler alınmadığı ve doğru bir tedavi süreci uygulanmadığı takdirde sağlık açısından kalıcı kötü sonuçlar doğurabileceğine vurgu yaparak, “Kişilerin, su alerjisi olup olmadıklarını bilmeleri ve kendilerine doğru bir tedavi sürecinin uygulanabilmesi için mutlaka alanında uzman bir hekime danışıp ‘su testi’ yaptırmaları gerekmektedir. Ergenlik sırasında ortaya çıkan ve çocukları nadiren etkileyen bu alerjinin ‘su testi’ yapılarak erkenden teşhisi konulabilmektedir.” diye ifade etti.
SU ALERJİSİNE KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER
Prof. Tabak, halkın serinlemek için plajlara akın ettiği şu günlerde kişilerin su alerjisine karşı alabilecekleri önlemleri şu şekilde sıraladı: Kişi duştan ve denizden çıktıktan sonra kurulanma işlemini yüzde 100 pamuklu havlular ile yapmalıdır. Cilde, suyla temasını engelleyecek su geçirmeyen kremlerin veya doktor tavsiyeli olarak ağızdan alınan koruyucu alerji ilaçları kullanılmalıdır. Duşta kalma süresi mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır. Serin ve gölge alanlar tercih edilerek mümkün oldukça terlememeye özen gösterilmelidir. Uzun süre denizde kalınmamalıdır
Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, sağlık açısından vazgeçilmez bir kaynak olan su ve suya alerjisi olanlarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bunaltıcı sıcaklıkların giderek arttığı ve ferahlamaya fazlasıyla ihtiyaç duyulan şu günlerde, serinlemek için suyun keyfini daha çok çıkartmak isterken ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Günlük hayatta adı fazla duyulmayan Su alerjisi; kişinin su ile teması sonrasında adına kurdeşen (ürtiker) denilen, ciltte meydana gelen yanma, kaşıntı, kızarıklık, şişkinlik ve döküntü şeklinde ortaya çıkıyor.
Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, “Deniz ve çeşme suyu dışında, kişinin teri ve hatta gözyaşı bile ciltte kurdeşene (ürtikere) benzeyen döküntüler oluşturabiliyor. Hastanın su ile teması sonrasında canını yakacak boyutlarda yanma ve kaşıntı söz konusudur. Bu sıkıntılı durum kişinin alerjiye olan duyarlılığına bağlı olarak 10 dakika ile 2 saat arasında sürebilmektedir.” dedi.
Kurdeşen Nasıl Önlenir?
EN ÇOK KADINLAR ETKİLENİYOR
Tabak, suyun sıcaklığının ya da soğukluğunun su alerjisinin vücuda etki derecesinde fark yapmadığını, su alerjisinin yanma ve kaşıntı gibi durumlarla birlikte genellikle göğüs ve bacakların üst kısmında 2-3 mm çapında kabarmaların meydana geldiğini ifade ederek, su alerjisinden en çok kadınların etkilendiğini ifade etti. Prof. Yonca Tabak, su alerjisi olan çok ağır hastalarda su içmeyle bile boğazda şişme gözlenebildiğine de vurgu yaparak, söz konusu vakalarda temizlik amaçlı duş almanın, banyo yapmanın veya denize girmenin imkansız hale geldiğini söyledi.
SU TESTİ YAPTIRMAK ŞART
Prof. Dr. Yonca Tabak, halk arasında adı pek duyulmamış su alerjisinin gerekli önlemler alınmadığı ve doğru bir tedavi süreci uygulanmadığı takdirde sağlık açısından kalıcı kötü sonuçlar doğurabileceğine vurgu yaparak, “Kişilerin, su alerjisi olup olmadıklarını bilmeleri ve kendilerine doğru bir tedavi sürecinin uygulanabilmesi için mutlaka alanında uzman bir hekime danışıp ‘su testi’ yaptırmaları gerekmektedir. Ergenlik sırasında ortaya çıkan ve çocukları nadiren etkileyen bu alerjinin ‘su testi’ yapılarak erkenden teşhisi konulabilmektedir.” diye ifade etti.
SU ALERJİSİNE KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER
Prof. Tabak, halkın serinlemek için plajlara akın ettiği şu günlerde kişilerin su alerjisine karşı alabilecekleri önlemleri şu şekilde sıraladı: Kişi duştan ve denizden çıktıktan sonra kurulanma işlemini yüzde 100 pamuklu havlular ile yapmalıdır. Cilde, suyla temasını engelleyecek su geçirmeyen kremlerin veya doktor tavsiyeli olarak ağızdan alınan koruyucu alerji ilaçları kullanılmalıdır. Duşta kalma süresi mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır. Serin ve gölge alanlar tercih edilerek mümkün oldukça terlememeye özen gösterilmelidir. Uzun süre denizde kalınmamalıdır