Ana Sayfa Portal Üye Listesi Takvim
Duyangelmis Bilgi Paylaşım ve Eğlence İçeren En İyi Türkçe Forum Sitesidir.
Giriş Yap - Üye Ol
  • Home
  • Duyangelmis Bilgi Paylaşım ve Eğlence İçeren En İyi Türkçe Forum Sitesidir.
  • ~ Genel Forum, Genel Bölümler ~
  • ~~ Sağlık Forum , Sağlık Forumları ~~
  • Genel Sağlık Konuları
  •  Tıp Sözlüğü TÜM KELİMELER

Konu : Sitemize Hoş Geldiniz Lütfen Forum Kurallarını Okunuz . Konu : Mesaj Burda Yayınlanmasını İstiyorsanız İletişim Geçin Hemen Yayınlayalım. Konu : Sitemize Moderetör Alımı Başlamıştır Başvuru İcin Moderetor Alımı Konusunu Okuyunuz İyi Eğlenceler İyi Forumlar Yönetim. Konu : Es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuhu Edeple Gelen Lutufla Gider
Toplam (10) Sayfa: « Önceki 1 .. 4 5 6 7 8 .. 10 Sonraki »
Sayfaya Git 
Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Gösterim Stili
Sabit konu Tıp Sözlüğü TÜM KELİMELER
G4m3_0v3R
 KuRuCu
Site Sahibi
Yorum Sayısı: 4,188
Konu Sayısı: 2,145
Rep Puanı: 0
Nerelisiniz: Sivas
Mesleğiniz ?: Güvenlik
Hangi Takımlısınız?: Fenerbahçe
Kan Grubunuz: AB RH (+)
Hangi Burçsunuz?: Akrep
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali: Piskopat
Durum: Offline
#51
02-26-2019, 12:12 AM
BADEMCIK ILTIHABI (TONSILLIT) 



Bademcikler lenf düğümcükleridir. Ağzınızın gerisinde her iki yanda birer tanedir. Diğer görevlerinin yanında ağıza giren zararlı mikroorganizmaları filtre etmek de vardır. Fakat çok fazla bakteri girince direnemezler. iltihaplanır ve şişerler. Buna bademcik iltihabı (tonsilit) denir. özellikle çocuklar arasında çok yaygındır.

Belirtiler

- Boğaz ağrısı,

- Başağrısı,

- Ateş ve üşüme, titreme,

- Boğaz ve çenede ağrıyan bezler.

Teşhis

Tonsilit belirtileri gribinkilere benzer. İlk belirti yutmayı zorlaştıran boğaz ağrısıdır. Bademcikler görülür şekilde kırmızılaşır ve şişer. İltihaplanmış bademciklerin üzerinde nokta şeklinde iltihap alanları da görülebilir. Bölgesel lenf düğümleri (çene altı ve boyundakiler gibi) büyüyüp hassaslaşabilir.

Eğer belirtiler 48 saatten uzun sürerse ya da sizin veya çocuğunuzun geçmişinde tekrarlayan tonsillit öyküsü varsa doktorunuza başvurun; boğazınızı muayene ettikten sonra hastalık etkeninin beta streptokok bakterisi olup olmadığını anlamak için kültür örneği alacaktır.

Tonsillit günümüzde oldukça yaygındır. Tedavi edilmezse bademciklerin çevresinde abse oluşumuna yol açabileceği için, tonsillit mutlaka tedavi edilmelidir.

Tedavi

Kendinizde veya çocuğunuzda bademcik iltihabı belirtileri görürseniz, bol bol dinlenin, yumuşak yiyecekler yiyin ve boğazınızı rahat-atacak sulu gıdalar alın. Ilık tuzlu suyla gargara yapmak ağrıyı azaltır. Aspirin veya benzeri ilaçlar (acetaminopen gibi), yardımcı olabilir.

İlaçlar

Bir bakteri enfeksiyonu söz konusu olursa doktorunuz ağızdan antibiyotik alınmasını tavsiye edebilir (10 gün kadar). Belirtiler birkaç günde geçer. Streptokok bakterilerinin bazı türleri nefrit (böbrek iltihabı) veya romatizma da yapabilir. Bunun için antibiyotik tedavisine gerekli süre devam edilmelidir
IAGOlM.gif
IAGhAj.gif
Ara
Cevapla
G4m3_0v3R
 KuRuCu
Site Sahibi
Yorum Sayısı: 4,188
Konu Sayısı: 2,145
Rep Puanı: 0
Nerelisiniz: Sivas
Mesleğiniz ?: Güvenlik
Hangi Takımlısınız?: Fenerbahçe
Kan Grubunuz: AB RH (+)
Hangi Burçsunuz?: Akrep
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali: Piskopat
Durum: Offline
#52
02-26-2019, 12:13 AM
BADEMCIK VE BURUN ETI AMELIYATLARI 



Bademcikler ve lenf bezeri gırtlaktaki lenf topaklarıdır. Bademcikler ağızın gerisinde, lenf bezleri ise gırtlağın en üstündedirler. Her ikisi de vücuttaki enfeksiyonları filtre eder. Bunlar özellikle 3 yaşına kadar çok yararlıdırlar. Ergenliğe yaklaştıkça burun etleri (lenf bezleri) hemen hemen yok olurlar ve bademcikler de fındık büyüklüğüne inerler.

Çoğunlukla 3 yaşından sonra çocuklarda (ve bazen de yetişkinlerde) bademcik iltihabı rahatsızlığı görülür. (Bu sayfaya bakın) Arada bir bademcikler şişer ve çocuğun sesi genizden gelir. Bu bezler sık sık iltihaplanırsa (yılda 3, 4 kez ve ciddi şekilde) doktorunuzun ameliyat önerebilir.

Eskiden hemen hemen her çocuğun bademcikleri ve burun etleri aldırılırdı. Antibiyotiklerin keşfi ile bademcik iltihabı daha kolay tedavi edilir hale geldi. Fakat, çok ender durumlarda bademcikler öylesine şişebilir ki nefes alma ve yutmayı engelleyebilir. Hatta, burnun arkası ve östaki borusu şişmiş burun etleriyle tıkanabilir ve ortak kulak iltihabına neden olur. Bademcik ve burun eti ameliyatları basit müdahalelerdir ve bunlar kolayca çıkartılabilir. Bademcikler tekrar büyümez ama burun etleri yeniden gelişebilir, fakat tekrar sorun haline gelmeleri çok enderdir. Ameliyat sonrasında çocuğunuz bir kaç saat veya en çok 1-2 gün hastanede kalır ve şiddetli boğaz ağrısı ve acısı birkaç gün daha sürer. Bu ameliyatlar boğaz enfeksiyonlarını kökünden çözümleyemezler. Bademcik iltihabına neden olan bakteriler (genelde streptokok) boğazı da iltihaplandırabilir. Gene de bu ameliyatlardan sonra boğaz iltihapları çok seyrekleşir.
IAGOlM.gif
IAGhAj.gif
Ara
Cevapla
G4m3_0v3R
 KuRuCu
Site Sahibi
Yorum Sayısı: 4,188
Konu Sayısı: 2,145
Rep Puanı: 0
Nerelisiniz: Sivas
Mesleğiniz ?: Güvenlik
Hangi Takımlısınız?: Fenerbahçe
Kan Grubunuz: AB RH (+)
Hangi Burçsunuz?: Akrep
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali: Piskopat
Durum: Offline
#53
02-26-2019, 12:13 AM
BAHAR NEZLESİ


Bahar nezlesinin alerjik astım, kontakt dermatit, ürtiker, alerjik konjunktivit gibi bir alerjik hastalık çeşidi olduğunu ifade eden uzmanlar, yaptıkları açıklamada, burun akıntısı, burun tıkanıklılığı, aksırma, burun kaşıntısı, damak-boğaz ve kulakta kaşınma, gözde sulanma-kaşıntı ve kızarıklılık ile şişme, koku duyusunda azalma gibi belirtilerinin bulunduğunu kaydetti. Bahar nezlesinin, daha çok ilkbahar mevsiminde kendini gösterdiğini ve başlıca nedenleri arasında tahıl, ağaç, çimen, çiçek ve bitki polenlerinin olduğuna dikkat çeken uzmanlar, yaz mevsimi gelinceye kadar iki-üç aylık periyotta belirdiğini söyledi. 


Hastalığın tedavisinin ancak hastanın alerji yapan maddeden uzak kalması ile mümkün olabileceğini bildiren uzmanlar, alerji hapları, steroidli burun spreyleri ve alerjik göz damlalarının hastalığa fayda sağlayacağını dile getirdi. Uzmanlar, hastanın bu ilaçları mevsim başlamadan kullanmaya başlaması ve polen mevsimi bitene kadar devam etmesi ile rahat bir bahar mevsimi geçirebileceği açıklamasında bulundu.
IAGOlM.gif
IAGhAj.gif
Ara
Cevapla
G4m3_0v3R
 KuRuCu
Site Sahibi
Yorum Sayısı: 4,188
Konu Sayısı: 2,145
Rep Puanı: 0
Nerelisiniz: Sivas
Mesleğiniz ?: Güvenlik
Hangi Takımlısınız?: Fenerbahçe
Kan Grubunuz: AB RH (+)
Hangi Burçsunuz?: Akrep
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali: Piskopat
Durum: Offline
#54
02-26-2019, 12:14 AM
BAROTRAVMA (HAVA BASINCINA BAGLI TRAVMA)


Orta kulaktaki hava basıncı dış kulaktakine eşittir. Bunu östaki borusu sağlar. Bu boru orta kulağı burnun gerisine bağlayan dar bir kanaldır. Yutkundugunuz veya esnediğiniz zaman açılır ve böylece orta kulağa hava girer vay çıkar. Eğer östaki borusu kapalı kahırsa kulak, zarının iki yanındaki basınç eşit olmaz. Bu duruma barotravma veya barotitis mediya denir.

Belirtiler

- orta derecede veya şiddetli kulak ağrısı

- Kulakta dolguniuk hissi

- Hafif, işitme kaybı.

- Baş dönmesi.

- Kulak çınlaması (Tinnitus)

Teşhis

Burnunuz tıkalıysa, (alerji, soğuk algınlığı veya boğaz enfeksiyonu) eğer uçar veya dalarsanız barotravma belirtileri yaşarsınız. Bir kulakta ağrı, hafif işitme kaybı veya kulakta doluluk hissi duyarsanız bu, hava basıncındaki değişiklik nedeniyle kulak zarının içeri doğru itilmesinden kaynaklanabilir.

Hava basıncındaki farklılık artınca veya östaki borusu tamamen kapanınca daha ciddi bir problem doğabilir. Orta kulağın ince damarları çatlar ve kanar. Kan orta kulağı doldurur ve işitme kaybı olur, insan su altındaymış hissi duyar.

Barotrauma belirtileri başladıktan birkaç saat sonra geçer. Bu ciddi bir yaka değildir ve kalıcı işitme kaybı yapmaz. Gene de eğer barotraumadan şüphelenirseniz doktorunuza görünün. Kulağınızı muayene edecek ve enfeksiyon kapmanızı önlemek üzere durumu kontrol altına alacaktır.

Tedavi

Eğer tıkalı burunla uçmak mecburiyetindeyseniz, havalanmadan ve ya inişe geçmeden bir saat önce dekonjestan etkili ilaç veya antihistamin alın. Bu östaki borusunun kapalı kalmasını önler. Uçuş sırasında yutkunmayı sağlamak için şekerleme emin veya çiklet çiğneyin. Böylece östaki borusu açık kalır. Bunu yapmanın bir başka yolu da havayı içine çekip burnu ve ağzı kapalı tutarak yavaşça havayı dışarı vermeye çalışmaktır.

Eğer birkaç saat içinde belirtiler kaybolmazsa, doktorunuzu görün. Tedavi bir cerrahi müdahale ile kulak zarını geçip oradaki sıvının boşaltılmasını gerektirebilir. Ayrıca doktorunuz orta kulak enfeksiyonunu önlemek için antibiyotik de verebilir.
IAGOlM.gif
IAGhAj.gif
Ara
Cevapla
G4m3_0v3R
 KuRuCu
Site Sahibi
Yorum Sayısı: 4,188
Konu Sayısı: 2,145
Rep Puanı: 0
Nerelisiniz: Sivas
Mesleğiniz ?: Güvenlik
Hangi Takımlısınız?: Fenerbahçe
Kan Grubunuz: AB RH (+)
Hangi Burçsunuz?: Akrep
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali: Piskopat
Durum: Offline
#55
02-26-2019, 12:14 AM
BARSAK GAZI 



Herkesin kalın barsağında gaz üretilir. Aslında, barsak gazlarının çoğu kalın barsakta oluşur. Gaz genellikle dışkı yaparken atılır. Bununla birlikte, bazı kişilerde oluşan aşırı miktardaki gaz, bütün gün rahatsızlık yaratır.

Barsak Gazının Bileşimi

Barsak gazı başlıca beş maddeden oluşur: Oksijen, azot, karbondioksit ve metan. Kötü koku genellikle bileşimde daha az miktarlarda bulunan hidrojen sülfid ve amonyak gibi diğer maddelerden kaynaklanır.

Azot ve oksijen soluduğumuz havada bulunur ve hava yutulduğunda barsak gazının içinde bulunabilirler. Karbondioksitin bir bölümü ince barsakta üretilir. Hidrojen, karbondioksit ve birçok kişide metan, ince barsakta sindirilmemiş ve emilmemiş karbonhidratların, kalın barsaktaki bakteriler tarafından fermantasyonuyla oluşur.

Barsak Gazına Neden Olan Gıdalar

Aşırı gaz oluşmasına neden olabilecek gıdalar arasında nohut ve fasulye, buğday, yulaf, kepek, lahana, mısır ve şalgam bulunmaktadır. Bir sindirim enzimi olan laktoz yetersizliği olanlarda süt ürünleri de sorun yaratabilir. Fazla lifli gıdalarla beslenme ve hacim oluşturucu müshillerin kullanımı da aşırı miktarda barsak gazına yol açabilir.

Önlemler

Bazen, aşırı miktardaki gaz sindirim sistemindeki bir hastalıktan kaynaklanabilir; hastalık tedavi edildiğinde, çoğu kez gaz da azalacaktır. Ancak çoğu durumda, gazın kaynağı bir hastalık değildir.

Çok can sıkıcı olabilse de, aşırı barsak gazı önemli bir durum değildir. Bazı insanlar belirli "gaz yapan" gıdaları, özellikle fasulye ve süt yemekten kaçınarak bu durumun düzeldiğini keşfederler.

Yutulmuş Hava

Yutulan hava barsak gazlarının küçük bir bölümünü oluşturur. Diğer taraftan, midenizde hissettiğiniz şişkinlik genellikle yutulan havanın sonucudur. Hava, yiyecek ve içeceklerle birlikte ya da başka nedenlerle yutulabilir. Çok hızlı yemek ya da sakız çiğnemek soruna katkıda bulunabilir. Geğirme ve karnın üst bölümündeki basınç hissi yutulmuş havanın bir sonucu olabilir. Hava yuttuğunuzun farkına varmayabilirsiniz. Gazlı içecekler midede karbondioksit açığa çıkararak gaz oluşmasına yol açabilir.

Yutulan havanın bir bölümü gıdalarla birlikte ince barsağın içinde ilerler. Bu havanın bir kısmı vücut sıvılarında çözünür ve sonuçta akciğerler yoluyla atılır.
IAGOlM.gif
IAGhAj.gif
Ara
Cevapla
G4m3_0v3R
 KuRuCu
Site Sahibi
Yorum Sayısı: 4,188
Konu Sayısı: 2,145
Rep Puanı: 0
Nerelisiniz: Sivas
Mesleğiniz ?: Güvenlik
Hangi Takımlısınız?: Fenerbahçe
Kan Grubunuz: AB RH (+)
Hangi Burçsunuz?: Akrep
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali: Piskopat
Durum: Offline
#56
02-26-2019, 12:14 AM
BARSAK TIKANMASI 



Bağırsak tıkanması ince bağırsağın veya kolonun tamamen veya kısmen tıkanmasıdır. Bu tıkanma hazım maddelerinin bağırsak boyunca yaptığı yolculuğu tamamlamasını önler. Eğer ince bağırsaklarınızda bir tıkanma varsa, karnınızın ortasında kramp gibi ağrılar ve takrar tekrar gelen kusma isteği duyarsınız. Tıkanma nerede olmuş olursa olsun hazımla ilgili maddeler ilerleyemez. Eğer kolonunuzun alt kısmı tıkalıysa gaz bile çıkaramazsınız. Bağırsakların kısmen tıkanması bağırsakları bir sıvı çıkarmaya itebilir bu da ishal ile neticelenebilir. Tıkanmanın bir yanı da karın şişmesidir. Karın şiştikçe gerilir. sertleşir. Bağırsak gazının ve sıvısının tıkanan kısımda sıkışıp kalması şişmeye neden olur. Birçok şey tıkanmaya sebep olabilir. En yaygın tıkanma nedeni ince bağırsakta evvelce yapılmış ameliyattan kalma iltisak (komplikasyon) olmasıdır. Fıtıklar ve volvulus (düğümlenmiş veya bükülmüş bağırsak) da ince bağırsakta tıkanma yapan yaygın sebeplerdir.

Belirtiler

- Karın şişmesi,

- Karın bölgesinin ortasında spazm halinde ağrı veya kramplar,

- Kusma,

- Dışkı veya bağırsak gazı çıkaramamak.

Kolonda bir kanser ve diğer bozukluklar tıkanma yapabilir. Bazen tıkanma mekanik değildir ve bağırsakların hazım maddelerini ileri doğru hareket ettirememesinden doğan Buna (adinamik ileus) tembel ince bağırsak denir ve bazen hazım yaralanmalarından veya ameliyatlarından sonra ortaya çıkar.

Eğer tıkanma bağırsağa kan gelmesini önlerse bu doku ölmeye başlar. Bu bir kangren veya bağırsak delinmesi olasılığını artırır. Bunların her ikisi de hayatı tehlikeye atan durumlardır.

Tedavi

Eğer doktorunuz bir bağırsak tıkanmasından şüphe ederse, burnunuzdan karnınıza veya ince bağırsağın başlangıç bölümüne uzanan bir tüp koyabilir, özel bir cihazla emmek suret4uie bağırsak salgılan ve hava yoluyla dışarı çıkarılır. Buna (nasogastik suction) burun yoluyla emme denilir. Bu teknik genelde karındaki gerginliği rahatlatır. Kaybedilen sıvı damar yoluyla telafi edilmelidir. Bazen gerginlik ortadan kalkınca tıkanma nedeni de beraberinde yok olur. Eğer tıkanma nasogastik emme yoluyla geçmezse ameliyat gerekir. Çalışmayan bağırsak (adinamik ileus) yakasında buna neden olan asıl hastalığın tedavisi genelde tıkanmayı da geçirir.
IAGOlM.gif
IAGhAj.gif
Ara
Cevapla
G4m3_0v3R
 KuRuCu
Site Sahibi
Yorum Sayısı: 4,188
Konu Sayısı: 2,145
Rep Puanı: 0
Nerelisiniz: Sivas
Mesleğiniz ?: Güvenlik
Hangi Takımlısınız?: Fenerbahçe
Kan Grubunuz: AB RH (+)
Hangi Burçsunuz?: Akrep
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali: Piskopat
Durum: Offline
#57
02-26-2019, 12:15 AM
BARSAKTA DAMAR PROBLEMLERI 


Karın büyük bir kan damarı ağı ile beslenir. Maalesef, bazen bu gerekli kan engellenir veya azalır. Böyle durumlarda etkilenen bölgede besleyici maddeler ve oksijen yetersiz seviyeye düşer ve neticede doku ölür. Bağırsakta görülen damarla ilgili rahatsızlıklar şunlardır:

Mesenter İskemisi

Bağırsakları karın duvarına bağlayan zarla ilgili kansız kalma hastalığında bağırsaklara gelen kan kısmen veya tamamen kesilir Kesilme yakası genelde belli bir zaman süresinde oluşur. Bağırsaklara giden arter (ana atardamar) iç cidarında biriken kolesterol buna sebep olur. Bu kolesterol depolama, kalp hastalarında koroner arterlerde (kalp atar-damarı) meydana gelen duruma benzer; onun için koroner arter rahatsızlığının bağırsak arterlere gerektiği biçimde kan gelmeyen kimseler arasında bulunması hiç de şaşırtıcı değildir.

Kısmi engellemenin (blokaj) esas belirtileri karın bölgesinde özellikle göbekte şiddetli kramplardır. Yemek yendiğinde artar, aç durulduğunda rahatlar. Bu göğüsdeki anjine benzer, (Angina pectoris, göğüs veya akciğere bağlı anjin) ve bazen abdominal anjin (karın anjini) de denir

İskemik Kolit (Kansızlıktan Doğan Kolit)

İskemik kolitte, etkilenen damarlar ekseriyetle ana arterler olmasa bile kolona giden kan miktarı azalır. Bu durum genelde yaşlıları etkiler. Belirtileri karın ağrıları ve makattan kan gelmesidir. şiddetli durumlarda ameliyat gerekebilir. Fakat çoğu zaman problem kendi kendine ortadan kalkar. Daha sonra iskemik kolit görülen bölgede kolon daralması olabilir.

Kolon Damarları Genişlemesi (Anglodysplasia)

Bu kolon damarlarının genişlemesi bozulması veya incelmesidir. Yaşlılarda daha sık görülür Makattan gelen kanama sık görülen belirtidir. Kolon anjiodisplasisinin teşhisi kolon anjiogramı gerektirir veya kolonoskopla yaralara doğrudan bakılır.

Kanama, arteriografı denilen teşlıisle ilgili muayene sırasında etkilenmiş olan damarı tıkamak suretiyle durdurulabilir. Bir de koter (cautery) veya lazer uygulamak suretiyle durdurulabilir Bir de koter noskop kullanılarak tedavi edilir ve kanama durdurulur. Çok kanama varsa ameliyatla kesilip çıkarılması gerekli olabilir.
IAGOlM.gif
IAGhAj.gif
Ara
Cevapla
G4m3_0v3R
 KuRuCu
Site Sahibi
Yorum Sayısı: 4,188
Konu Sayısı: 2,145
Rep Puanı: 0
Nerelisiniz: Sivas
Mesleğiniz ?: Güvenlik
Hangi Takımlısınız?: Fenerbahçe
Kan Grubunuz: AB RH (+)
Hangi Burçsunuz?: Akrep
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali: Piskopat
Durum: Offline
#58
02-26-2019, 12:16 AM
BAS DONMESI (POZISYONA BAGLI) 



Bu bozukluk bir yanınıza veya diğer tarafınıza yattığınızda veya bakmak için başınızı geri verdiğinizde ortaya çıkan aşırı baş dönmesi olanak tarif edilir.

Belirtiler

- Birden baş dönmesi (kendinizi veya etrafınızı dönüyor hissetmeniz). Bu durum bir dakikadan kısa süren ve başınızı belli bir yöne çevirdiğinizde meydana gelir.

- Baş dönmesiyle beraber kontrol edilemeyen göz hareketleri.

Baş dönmesini oluşturan neden başın hareketi değil pozisyonudur. Bu tür özelliği onu diğer baş dönmelerinden ayırın. Problem iç kulaktaki sıvı dolu bölüm olan ve dengeyi kontrol eden vestibüler labirenttedir fakat nedeni bilinmemektedir.

Teşhis

Bir yanınız üzerine (sağ veya sol) yatanken veya başınız geriye verilmişken eğer çevreniz dönüyor veya siz kendinizi havada uçuyor gibi hissediyorsanız ve gözleniniz kontrolünüz dışında bin yandan bin yana kayıyorsa, siz pozisyona bağlı baş dönmesi geçiniyorsunuz. Kriz genellikle 1-2 dakikada düzelir. Ancak neden baş dönmesi geçirdiğinizi bulmak için testler yaptırılmalıdır. Başka bin rahatsızlığın bu duruma sebep olup olmadığını belirlemek gerekecektin.

Tedavi

Pozisyona bağlı baş dönmesi hoş olmayan bir dunumdun. Çok nadiren ciddi bin problem sayılır. Ancak işiniz nedeniyle kısa baş dönmeleri bile zararlı oluyorsa, bu bin problem sayılabilir. En yaygın tedavi yolu, belirtilere neden olan pozisyon veya faaliyetlere girmekten sakınmaktır.
IAGOlM.gif
IAGhAj.gif
Ara
Cevapla
G4m3_0v3R
 KuRuCu
Site Sahibi
Yorum Sayısı: 4,188
Konu Sayısı: 2,145
Rep Puanı: 0
Nerelisiniz: Sivas
Mesleğiniz ?: Güvenlik
Hangi Takımlısınız?: Fenerbahçe
Kan Grubunuz: AB RH (+)
Hangi Burçsunuz?: Akrep
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali: Piskopat
Durum: Offline
#59
02-26-2019, 12:16 AM
BASUR (HEMOROID) 



Basur, makat civarındaki toplar damarların genişlemesi sonucu meydana gelen hastalıktır. Toplar damarlardaki bu genişleme şişlik, kaşıntı, ağrı ve kanamaya neden olabilir. Basur gelişimi normal olmamakla birlikte, insanların çoğunda zaman zaman basur gelişmektedir. Uzun süreli oturmak zorunda olma, kabızlık, besinlerimizdeki bazı maddeler bsaur gelişimine neden olabilmektedir. Yine gebelik sırasında basur gelişimi sıktır, ancak bunlar doğumdan sonra ortadan kalkar. Basura neden olabilecek yiyecekler arasında en sık rastlanılanları: güçlü baharatlar (özellikle kırmızı biber ve hardal), kafeinli ve kafeinsiz kahve ve alkoldür. Sık sık basur gelişenlerin bu yiyeceklerden ve sigaradan uzak durmaları gerekir.

Daha çok lifli besin yiyerek kabızlıktan uzak durabilirsiniz. Veya sinameki çayı veya sinameki tabletleri alabilirsiniz. Bol miktarda su içmek de faydalı olur (ihtiyacınız olduğunu düşündüğünüzden daima daha fazla su için).

Basurla için en iyi tedavi yöntemi binlerce yıldır kullanılan oturma banyolarıdır. Uygun büyüklükte bir leğenin içerisine yanmayacağınız ve sizi rahatsız etmeyecek kadar sıcaklıkta su doldurun, günde 3-4 kez 15 dakika kadar oturun.

Yine kabızlık tedavisinde sıklıkla kullanılan sarısabır (Aloe vera) isimli bitkiden elde edilen kremleri sık basurun üzerine sürmeniz faydalı olur.

Tuvaletten sonra kesinlikle kuru tuvalet kağıdı ile temizlik yapmayın. Kuru tuvalet kağıtları buradaki genişlemiş damarlara hasar verir ve basuru ilerletir. Bunun yerine tuvalet kağıdını ıslatıp o şekilde temizlenin. Veya bu amaçla üretilmiş ıslak kağıt mendiller kullanın.

Çin tıbbında kullanılan ve basura neden olan vücut dengesizliğini giderici bir yöntem de şöyle: her sabah aç karnına iki adet muz yiyin veya günde 3 kez birer tane portakal yiyin.
IAGOlM.gif
IAGhAj.gif
Ara
Cevapla
G4m3_0v3R
 KuRuCu
Site Sahibi
Yorum Sayısı: 4,188
Konu Sayısı: 2,145
Rep Puanı: 0
Nerelisiniz: Sivas
Mesleğiniz ?: Güvenlik
Hangi Takımlısınız?: Fenerbahçe
Kan Grubunuz: AB RH (+)
Hangi Burçsunuz?: Akrep
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali: Piskopat
Durum: Offline
#60
02-26-2019, 12:17 AM
BEHCET HASTALIGI 



Bu hastalık 1937 yılında Dr. Hulusi Behçet tarafından üçlü beulgular kompleksi olarak (ağızda aft, cinsel bölgede yaralar, gözde iridosiklit) tanımlanmıştır. Ancak daha sonraki bulgular hastalığın vücudun bir çok yerinde belirti ve değişikliklere neden olabileceğini göstermiştir. Erkeklerde daha sık görülür.


Hastalığın nedeni bugüne kadar tam olarak belirlenememiştir, virüs kaynaklı olduğu yönündeki düşünceler yerini oto-immün hastalık düşüncesine terketmektedir.


Ağızdaki belirtiler: dudaklarda, dilde, yanakta, damakta veya ağız arka duvarında tek veya çok sayıda yaralar (aftlar) şeklinde görülür. Bu yaralar, genellikle bir mercimekten bezelye büyüklüğüne kadar (nadiren daha büyük), kenarları kırmızı bir hale ile çevrili, sınırları belirgin, yuvarlak veya oval, zemini kirli tereyağı görünümünde ve ağrılı aftlardır.


Cinsel bölgedeki belirtiler: erkeklerde peniste ve testisleri çevreleyen deride, kadınlarda vajina ve vajina ağzında (dudaklarda), her iki cinste idrar kanalı ucunda (üretra) ve makatta aft şeklinde yüzeyel veya daha derin yaralar gözlenebilir.


Gözdeki belirtiler genelde ağrı ve ışıktan rahatsız olma şeklinde başlar. Erken dönemde konjonktivit (~göz kapağının iç yüzeyinde enfeksiyon) gelişebilir. Behçette en sık gözlenen göz rahatsızlığı tek veya çift taraflı hipopiyonlu iritis tir (bunu doktorunuz saptayacak). Bazı hastalarda kanlı (hemorojik) koriyo-retinitis saptanabilir.


Ağız ve genital bölgedeki yaralarla birlikte hastada ateş ve bölgesel lenf büyümesi gözlenebilir. Gözdeki belirtiler daha ileriki dönemlerde meydana gelir ve körlükle sonuçlanabilir.


Behçet; ataklarla kriz şeklinde seyreden bir hastalıktır. Göz ve sinir tutulumlarında durum son derece ciddidir. Kendiliğinden iyileşme son derece nadirdir.


Teşhis


A-Temel Kriterler


1- Ağızda aftlar


2- Cinsel bölgede aft benzeri yaralar


3- Göz bulguları


B-Diğer Kriterler


1- Atrit : Hastaların yarısından fazlasında eklem iltihabı veya eklem ağrısı vardır. Yaklaşık 1-4 haftada iz bırakmadan düzelirler. En sık diz ve ayak bilekleri tutulur. Tutulan eklem sayısı fazla olmaz.


2- Damarlarda tıkaç oluşumu: özellikle göz toklar damarlarında


3- Sinir tutulumu : beyin sapı tutulumu (dissemine skleroz benzeri), omurilik tutulumu (transvers miyelit), organik konfüzyonel sendrom (ensefalit).


4- Mide - barsak tutulumu : mide ülseri, ülseratif kolit, karın ağrısı, ishal


5- Kalp tutulumu : anevrizma, kardit


6- Akciğer tutulumu


7- Diğer bulgular : idrarla protein atılması, kanlı idrar, amiloidozis, ailede behçet hastalığı




Behçet Hastalığı ile karışabilecek diğer hastalıklar


1- Aftöz stomatit


2- Cinsel bölgede aftlar


3- Deride vaskülit (damarsal rahatsızlık)


4- Gözde benzer rahatsızlıklar


5- Artritler


6- Reiter sendromu


7- Stevens-Johnson hastalığı




TANI KOYABİLMEK İÇİN YUKARIDAKİ KRİTERLERDEN 3 ADET GEREKİR, ANCAK TEMEL KRİTELERDEN İLK İKİSİNİN OLMASI ZORUNLUDUR.




Hastaların %90 ında paterji testi pozitiftir (deriye iğne batırıldıktan 24-48 saat sonra deride küçücük apseler meydana gelir).


Yine hastaların %80 inde HLA-B5 saptanır.




Tedavi


Etkili ilaç yoktur. Göz için kortikosteroidler kullanılır. Kolşisinin de etkili olduğu durumlar vardır.


İlk atakalar sırasında kortizon oldukça etkilidir.


Duruma göre bir çok ilaç kullanılabilir.
IAGOlM.gif
IAGhAj.gif
Ara
Cevapla
« Önceki Konu | Sonraki Konu »
Toplam (10) Sayfa: « Önceki 1 .. 4 5 6 7 8 .. 10 Sonraki »
Sayfaya Git 


  • Konuyu Yazdır


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi
  • Forum
  • Yetkililer
  • Üye Listesi
  • Takvim
  • Yardım
  • Yukarı Çık
Tam Görünüm
Konu Görünümü

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping