03-04-2019, 09:47 PM
Şeker hastalığı (diyabetes mellitus) kan şekeri olan glukozu dengede tutmaya yarayan insülin hormonunun eksikliği yada vücudun vermiş olduğu cevaptaki bozukluk nedeni ile kanda aşırı miktarda glukoz olmasıdır. Genelde şeker hastalığının iki çeşiti vardır. Tip I şeker hastalığında insülin eksikliği, tip II şeker hastalığında ise üretilen insülin etkisizliği söz konusudur. Kanda glukozun aşırı yüksekliği bir çok organ ve dokuda hasara yol açar. Ülkemizde diyabet sıklığı artmakta olup, son verilere göre toplumun .7 inde diyabet vardır. Dahası hastaların yarısı diyabet olduğunu bilmemektedir. Tüm dünyada diyabet artmaktadır. Diyabet olan hastaların en önemli hastaneye yatış nedeni ayak enfeksiyon ve yaralarıdır. Ayakta enfeksiyon ve yara gelişiminde damar tıkanıklığı büyük bir rol oynamaktadır. Damar tıkanıklığı şeker hastalarında oldukça sık karşılaşılan bir problemdir. Bu nedenle şeker hastalarında inme 5 kat, koroner damar hastalığı 2-4 kat ve bacak damar hastalığı ise 5 kat daha fazla görülmektedir. Diyabeti olup ta ölen hastaların yarısı 60 yaşın altındadır.
Şeker hastalarında özellikle gözde retinada, böbrek damarlarında ve ateroskleroz yani damar sertliği şeklinde başta kalbi besleyen koroner damarlar, kol ve bacaklardaki atar damarlar olmak üzere bütün atar damarlar etkilenir. Her yıl şeker hastalarının %1-4 ünde ayak yarası gelişmektedir. Tüm şeker hastaları düşünüldüğünde hayatları süresince hastaların %20 sinde yara oluşur. Şeker hastalığına bağlı yara ve enfeksiyon oluştuğunda hastaların %20 sinde tanı anında bacağın kesilmesi gerekmektedir. Yara önemlidir çünkü bacağı kesilen şeker hastalarının %85 inde başlangıçta ayakta yara oluşmaktadır. Dünyada tüm bacak kesilmesi işlemlerinin %75 i şeker hastalarında yapılmaktadır. Şeker hastalarında bacak kesilme riski şeker hastası olmayanlardan 15 kat daha fazladır. Bacak kesildikten sonra karşı bacakta yara oluşup, tekrar kesilme ihtimali %50 ye ulaşmaktadır. Dahası bacağı kesilen şeker hastalarının ömrü kısalmaktadır. Bacağı kesilen bir şeker hastasının 5 yıl yaşama olasılığı ortalama %40 dır. Tüm bu nedenlerle şeker hastalarındaki ayak yaralarının oluşumunun engellenmesi ve oluştuğunda da etkin bir şekilde tedavi edilmesi çok büyük önem taşımaktadır.
Şeker hastalarında özellikle gözde retinada, böbrek damarlarında ve ateroskleroz yani damar sertliği şeklinde başta kalbi besleyen koroner damarlar, kol ve bacaklardaki atar damarlar olmak üzere bütün atar damarlar etkilenir. Her yıl şeker hastalarının %1-4 ünde ayak yarası gelişmektedir. Tüm şeker hastaları düşünüldüğünde hayatları süresince hastaların %20 sinde yara oluşur. Şeker hastalığına bağlı yara ve enfeksiyon oluştuğunda hastaların %20 sinde tanı anında bacağın kesilmesi gerekmektedir. Yara önemlidir çünkü bacağı kesilen şeker hastalarının %85 inde başlangıçta ayakta yara oluşmaktadır. Dünyada tüm bacak kesilmesi işlemlerinin %75 i şeker hastalarında yapılmaktadır. Şeker hastalarında bacak kesilme riski şeker hastası olmayanlardan 15 kat daha fazladır. Bacak kesildikten sonra karşı bacakta yara oluşup, tekrar kesilme ihtimali %50 ye ulaşmaktadır. Dahası bacağı kesilen şeker hastalarının ömrü kısalmaktadır. Bacağı kesilen bir şeker hastasının 5 yıl yaşama olasılığı ortalama %40 dır. Tüm bu nedenlerle şeker hastalarındaki ayak yaralarının oluşumunun engellenmesi ve oluştuğunda da etkin bir şekilde tedavi edilmesi çok büyük önem taşımaktadır.